DİĞER ZARARLILAR

**DİĞER ZARARLILAR**

AKREPLER ( Scorpionidae):

Tespit Edilen Türler

Buthus gibbosus, Prionurus crassicaudata, Scorpiomaurus fuscus, Euscorpia italicus; Türkiye’de yaşayan akrep türleridir.

Erginlerinin boyu türlere göre değişmekle birlikte çoğunlukla 5 cm.’ dir. Sarı, mavi, kırmızımsı, kahverengi ve siyah renkte olurlar. Karnının son halkasında bir çift zehir bezi bulunan eğri bir iğne vardır. Solunumları trake sistemiyle olur. Canlı doğum yaparlar. (Vivipar). Dişileri 20 – 25 kadar yavru yaparlar ve yavrularını bir hafta sırtlarında taşırlar. 3 – 7 defa deri değiştiren yavrular 1 – 4 yılda gelişimini tamamlar ve yıllarca canlı yaşarlar. Örümcekler ve böceklerle beslenirler. Avlarını ağız ekleri (chelicera, pedipalpus) yardımıyla yakaladıktan sonra vücutlarının sonundaki zehirli iğne ile sokarak öldürürler. Hayvan kışkırtılmazsa iğnesini kullanmaz.

 

 

PİRELER (Ctenocephalides canis, Ctenocephalides felis ):

Geriye doğru uzayan dikenlerle kaplı, yanlardan iyice basıklaşmış vücutlarıyla dikkat çeken pireler yaklaşık 1 – 10 mm. boylarındadır. Genellikle sarı tonlarında kahverengi, koyu kahverengi ve siyaha yakın koyu renktedirler. Çok güçlü bacakları sayesinde boyundan 200 katı aşkın sıçramalar yapabilirler. Pirelerin hayatı uzundur. Aralarında 1 – 2 yıl yaşayan türleri vardır. Dişi pireler yumurtalarını genellikle barınaklarda, zemin çatlaklarına, hasırların, kilimlerin, halıların altına, tozlu yerlere bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar organik artıklar ve yetişkin pirelerin pislikleriyle beslenirler. Larvalardan pupalar ve pupalardan yetişkin pireler çıkar. Bu gelişme süresi çevre ısısına ve pire türüne bağlı olarak değişir. 20 – 30 gün olabileceği gibi uygun olmayan şartlarda özellikle pupa dönemi uzayarak gelişme aylarca hatta bir yıl sürebilir. Pire, veba ve endemik tifüs yayılmasında aracıdır. Pirelerin önemli türleri Pulex irritans (insan piresi) ve Xenopsylla cheopis (sıçan piresi) dir.

 

 

BİTLER ( P.humanus )

D:\bit_files\bit.gif

Bitler boz renkli, birkaç milimetre uzunluğunda ve yengeci andıran biçimde asalak böceklerdir. Bit yumurtalarından nimfler çıkar. Nimf üç defa gömlek değiştirir ve yetişkin hale geçer. Yetişkin dişiler genellikle 8 – 10 yumurta verirler. Doğrudan dokunma ya da giyecekler aracılığıyla bulaşırlar. Vücut biti (Pediculus humanus) tifüs, Baş biti dönüşlü humma ve siper humması gibi hastalıkların yayılmasında önemli rol oynar. Bitlenme ayrıca, şiddetli kaşıntı, aynı bölgenin çok sayıda ısırılmasına bağlı olarak geniş şişlik ve kızartılara neden olur. Enfekte kan emen bit 6 gün sonra enfeksiyon nakledebilir. Enfekte bitlerin hayat süreleri kısadır, genellikle 12 günde ölür.

Vücut biti 2 – 4 mm. uzunluğundadır. Giysilerin dikiş yerlerinde ya da uygun kıvrımlarında barınır ve ürer. Deriye yalnızca kan emmek için gider. Yumurtalarını konağın iç çamaşırlarına bırakır.

Baş biti 1 – 2 mm. uzunluğundadır. Kan emmediği zaman sıkıca saç diplerine tutunur. Özellikle ense bölgesinde bulunurlar. Zaman zaman tutundukları yerleri bırakıp deriye inerek kan emer, sirke denen yumurtalarını saç diplerine sıkıca yapıştırırlar. Yumurtalar 7 – 8 günde açılarak içlerinden yeni bitler çıkar.

Bitlenmiş kişilerin kendileri, giysileri, yatağı, şapkası, başörtüsü ve tarağıyla temas edilmesi birer bulaşma nedenidir. Bitlenmelerle ilgili bölgelerin ince dişli bir tarakla sık sık taranması, bit öldürücü krem ve şampuanların kullanılması gerekir. Ayrıca bitlenen kişinin çamaşırları kaynatılmalı ve yakın ilişkide bulunduğu kişiler de aynı işlemler uygulanmalıdır.

 

 

TAHTAKURULARI (Cimex lectularius )

Tahtakuruları, saklandıkları yerlerden gece çıkarak kanla beslenen, koyu kırmızı renkte, oval ve basık vücutlu olan, ortalama 4 – 5 mm. uzunluğunda böceklerdir. Kendilerine has tipik  viskiyi andırır  kokuları vardır. İnsanları özellikle vücutlarının örtülü olmayan yerlerinden ısırırlar. 6 – 8 haftada erişkin hale gelerek 200 civarında yumurta bırakırlar. Isırdıkları yerlerde kırmızı, yuvarlak ve sert kaşıntılı lezyonlar oluşur. Duyarlı kişilerde ürtiker, ödem ve kanamalı kabartılar görülebilir. Kaşıntıyla oluşan deri örselenmesi ikincil enfeksiyonları hazırlar. Ender olarak genel alerjik tepkiler ortaya çıkabilir. Emdiği kanın sindirim artıkları yatak çarşafında koyu lekeler olarak görülebilir.

Konağa yalnızca beslenmek için gelen asalak, daha sonra korunaklı yerlere çekilir. Emdiği kanı sindirmesi günlerce sürebilir. Tahtakurusunun insana hiçbir hastalık bulaştırmadığı sanılmaktadır. Tedavi genellikle belirtilere yöneliktir. Bu böceklerin üredikleri yapılarda bütünüyle yok edilmesi gerekmektedir. Ama kullanılan zehirlere karşı dirençli nesiller geliştiğinden tahtakurusuyla mücadelede de farklı kimyasal maddeler denenmek zorunda kalınmaktadır.

Özellikle Yatak tahtakuruları olarak adlandırılan türlerinin hemen hepsi kuş ve memelilerden kan emerek beslenirler. Genellikle geceleri kan emmek için çıkarlar, diğer zamanlarda ışıksız ortamlarda saklanırlar.